nikolay irtinyev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nikolay irtinyev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Aralık 2021 Çarşamba

Roman Kahramanları Aramızda

Geçenlerde haber sitelerinde denk gelip şahsen çok sevindiğim, sonra da "MEB'in amacı ortalama TC vatandaşı yetiştirmektir," ifadesiyle af buyrun "dumur" olduğum bir haber gördüm: Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'nde 21 Aralık Dünya Roman Kahramanları Günü'nde o roman kahramanlarına bürünmüş öğrenciler. Ne güzel, değil mi?


Şikayet edilmesi sayesinde (!) tüm ülke bu güzel etkinliği duymuş oldu. Yoksa okulun internet sayfasına girince benzer etkinliklerin 2018 ve 2019 yıllarında da yapıldığını görüyoruz, link.

Öğrencilerin büründükleri kahramanlar, muhtemelen kendilerinin okuyup-bütünleştikleri roman kahramanlarından oluşuyor. Şayet lise yıllarımda böyle bir etkinliğe ben denk gelseydim muhtemelen Dorian Gray ya da Nikolay İrtinyev olmak isterdim, kendileriyle bütünleştiğimi duyumsardım.

20 Aralık 2021'de gerçekleştirilen bu etkinliği Sakarya İl Millî Eğitim Müdürlüğü twitter hesabından duyurmuş. Bu posttan il millî eğitim müdürünün etkinliğe bizzat katıldığını öğreniyoruz. Ancak bir de işin şikayet boyutu var. Bu şikayetle ilgili bakındım ama bir şey bulamadım. Ortalama TC vatandaşı cümlesi kimden çıkmış, kim ya da kimler şikayet etmiş?

Bu şikayette bir korku olabilir mi, diye düşünmedim değil. Çocuklarımız "gâvur" icadı romanları okuyarak, onların dilini-dinini-yaşayışlarını benimserler mi? Türk-müslüman-sünni üçlemesinden saparlar mı? Bu sapma ihtimali onları sapkınlığa iter mi? Çocuklarımızın beyni yıkanır mı? Soruları ve yersiz korkuları artırmak mümkün ancak burada kesiyorum, zira neyi kastettiğimi anladınız.

Tahminim şudur; muhtemelen hayatında hiç kitap okumamış, bir yazarı takip etmemiş, kendi damak tadına uygun edebi lezzetler keşfetmemiş, hayatında bir kez tiyatroya gitmemiş insan/insan topluluğu tarafından bu şikayet gerçekleşti. Yoksa şikayetin bir mantığı da kalmaz. Ancak kendilerine göre oldukça mantıklı nedenleri vardır. 

Roman kahramanları günü aynı zamanda rol canlandırmayı da kapsıyor. Öğrenciler, büründükleri roman kahramanının yer aldığı kitaptan unutulmaz sahneleri canlandırmışlar, replikleri okumuşlar, bir nevi rol yapmışlar. Seyirci kitlesi önünde bu tür beceriler aynı zamanda kişinin topluluk önünde konuşabilme, bir başkasının duygusunu anlayabilme, duyguyu aktarabilme becerilerini de geliştiriyor. 

Ne mutlu bana ki, ilk sahneye çıkıp rol yapmam 1996'da 10 yaşımdayken gerçekleşti. Ondan sonra iki piyeste daha başrolde oynadım, ondan da sonra eğitimci olunca seminerler için sahnelere çıktım. Sahne heyecanım hep oldu, ama korkum hiç olmadı. 

Diğer taraftan roman kahramanları zaten hep aramızda değil mi? Sanat eserleri hayatın bir taklidi değilse de nedir? Hayatın yeniden ifade edilme biçimi, kişiye-zamana-duruma göre ele alınan konular bizim burnumuzun ucunda, hayatımızın tam içinde yer almıyor mu? Bu şikayeti yapan kişi/kişiler de birer roman kahramanı değil mi zaten? Okuduğumuz romanlardaki bağnaz karakterler tek tek aklımıza gelmiyor mu? Bu şikayetin kendi içinde barındırdığı ironiyi (bir yere kadar) hoş karşılamamak benim açımdan mümkün değil. 

Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi'nin öğrenci ve öğretmenlerini kutluyorum 🌺 Umarım bu etkinliği geleneksel hale getirirler.