31 Aralık 2022 Cumartesi

2022 Biterken...

Yılın son günündeyiz sevgili blog okuru. "2021 Biterken..." adlı yazımı tam bir yıl önce bugün yayınlamıştım, Ingmar Bergman'ın (özenmekten kendimi duvardan duvara döşediğim) çalışma odasının görselleri eşliğinde paylaşmıştım yılın dökümünü; bu yıl çok sevdiğim ressam Edward Hopper'ın Felsefeye Yolculuk (Excursion into Philosophy, 1959) tablosu eşlik ediyor yazıma. Yıl boyunca felsefe, özellikle stoacı felsefe okumaları yapmaya çalıştım, yaşam felsefesi kurma gayretimi ciddi biçimde ilerlettim, bu yüzden aklıma ilk gelen görsel bu tablo oldu. 


Gelelim yılın dökümüne: 2022'nin bahar dönemi klinik psikoloji yüksek lisans eğitimimde süpervizyonla geçti, çok da iyi oldu. Üç hocamdan ayrı ayrı süpervizyon almak beni hem mutlu etti hem de geliştirdi. Bahar döneminin sonunda bitirme tezi için etik kurul başvurusu yaptım, onayımı aldım, çalışmaya başladım. Aralık itibariyle de tez tamamlandı, muhtemelen Şubat 2023 gibi savunmaya çıkıp bu macerayı da geride bırakmış olacağım. 

Ocak 2022'de serbest zamanlı başladığım Gülümse Terapi'deki psikoterapi uygulamalarım tüm hızıyla devam ediyor. Ofiste iyi bir ekip olduğumuzu düşünüyorum, kurumda liseli öğrencilerle çalışırken ofiste yetişkin yaş grubuyla bireysel ve çift terapi seansları yapıyorum, danışanlarla birlikte büyüyorum, öğreniyorum. 

Film/dizi adına yine ölü bir yıl geçirdim desem yeridir. Beğendiğim filmler blogda yazılarına yer verdiğim Son Düello, C'mon C'mon, Macbeth'in Trajedisi ve Dünyanın En Kötü İnsanı oldu. Dizi olarak annemle en baştan başladığımız Person of Interest yolculuğumuz devam ederken, ortalığı toza dumana katan House of the Dragon'u (eleştirdiğim yerleri olsa da) heyecanla izledim. 

Müzik... Spotify hesabıma göre 2022'de en çok Turgut Çıngı, Şebnem Ferah, Gojira, Sertab Erener ve Pentagram dinlemişim. Sertab'la Şebnem'i bu kadar çok dinlediğimi fark etmemiştim, Turgut Çıngı'yı Gidemem şarkısı yüzünden onlarca kez dinlerken favori metal gruplarımdan Gojira'nın özellikle Fortitude albümüne fena sardım. Pentagram ise benim için tüm zamanların favorilerinden, her sene 5. sıradaki yerini alıyor. Bu sene de Makina Elektrika albümleriyle fanlarını memnun ettiler. 

Ve kitaplar... Blogun sıkı takipçilerinin çok iyi bildiği üzere kitaplar vazgeçilmezimdir. Yine çok iyi kitaplar okudum, üzerine düşündüm, taşındım, yazdım, sildim, karaladım, tekrar yazdım. Geçen yılki yazımda kitap fiyatları ve yayıncılık krizinin olduğuna değinmişim. Malumunuz, bu sene yayıncılık daha da büyük krizlerle devam etti, kitap fiyatları sürekli arttı. Buna rağmen indirim yakaladığımda kaçırmadım; alıp henüz okuyamadıklarım da var elbette, ancak okuduklarım bana "vuhu" dedirtti. Okuyup çok sevdiğim kitaplardan bazıları:

1) Marieke Lucas Rijneveld, Akşamlar Rahatsız Edicidir

2) Tea Obreht, Bozkır

3) Evelio Rosero, Öğle Yemekleri

4) Saul Bellow, Günü Yaşa

5) Merce Rodoreda, Ölüm ve Bahar

6) Tim Winton, Dönüş

7) Douglas Stuart, Shuggie Bain

8) Jenny Offill, Hava Durumu

9) William B. Irvine, Güzel Yaşam Kılavuzu: Antik Stoacı Sevinç Sanatı

10) Frederic Lenoir, Spinoza Mucizesi, Öngörülemeyen Bir Dünyada Yaşamak ve Arayanlar İçin Açıklamalı Bilgelik

11) Louis Cozolino, Terapi Neden İşe Yarar?: Zihnimizi Kullanarak Beynimizi Değiştirmek

12) Latife Tekin, Sevgili Arsız Ölüm ve Berci Kristin Çöp Masalları

13) Ari Folman, David Polonsky, Anne Frank’ın Hatıra Defteri (Grafik Uyarlaması)

14) Faruk Duman, Sus Barbatus! 1-2-3

15) Annie Ernaux, Seneler

2021 yılın dökümünde 7 kitap yazmışım, bu sene 15 maddede 20 kitap sığdırmış oldum, demek ki daha isabetli tercihler yapmışım. Bir de geçen yıl yazıyı bitirirken bitirme tezi ve yeni roman projesinden bahsetmişim. Bitirme tezine zaten yukarıda değinmiştim, roman da tamamlandı, kitaplarını okuduğum bazı yayınevlerine gönderdim, bazıları olumsuz dönüş yaptı, bazıları henüz dönüş yapmadı. Olumlu dönüş olur mu olmaz mı şu an için bilemiyorum, beklemedeyim. Ama pek bir umudum yok, çünkü bir editörün gözünden geçmeden bir kitap dosyasının kabul alabilmesi pek mümkün görünmüyor. Yazı dili ve üslûbun yayınevine uygunluğunu da o yayınevinden bir editörle çalışmadan pek bilme durumumuz olmuyor. En azından ben üstüme düşeni şimdilik yaptığımı düşünüyorum. Sırada bir çocuk romanı var, 2023'de bunu bitirmek için mesai harcayacağım gibi görünüyor. 

Ruh ve beden sağlığımızı koruduğumuz, huzurlu ve mutlu olduğumuz, sevdiğimiz işleri yaptığımız ya da yaptığımız işleri sevdiğimiz bir yıl dilerim hepimize. Görüşmek üzere...

- Tuna