dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Aralık 2021 Cuma

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tanısı Almış Çocuklarda BDT

DEHB'li (Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) çocukların öz becerilerini düzenlemekte güçlük yaşamasının çocuğa bilişsel, duygusal ve davranışsal zorluklar getirdiği gözlenmektedir. Bu bozukluğa sahip çocuklarda BDT (Bilişsel ve Davranışçı Terapiler) uygulamalarının amacı modelleme, rol oynama ve öz denetim yoluyla çocuğun kendi kontrolünü kazanması, sosyal ilişkilerini düzenlemesi, uyum becerilerini artırması, problem çözme becerilerini kazanması ve çocuğa işlevsiz olan düşünce, duygu ve davranış arasındaki bağlantılarını fark etttirerek bu duygu, düşünce ve davranışları değiştirmesine yardımcı olabilmektir.


BDT'nin duyguları tanıma ve anlamaya yönelik uygulamalarının, çocuğa kendini ifade etmede, başkalarının duygularını anlamada ve ipuçlarını doğru okumada destek olabileceği öngörülmektedir. Bu becerilerin gelişimi çocuğun sosyal yeterliliklerini de arttıracaktır. Bunun için duygu çalışmalarında çocuğun yaşına özgü olarak duygu yüz ifadeleri, hayvan yüzleri, boş yüzler üzerine duygu çizme, öykülerdeki kahramanların duyguları, duygu posteri, duygu termometresi, trafik lambası, duygu barometresi (duygu farklı şiddetlerde yaşanabilir) gibi teknikler kullanılarak çocuğun duygularını daha kolay kavramasına yardımcı olunabilir. Ayrıca duygu ifade oyunları (örneğin, duygu kartlarında gördüğü duyguları yüz ifadesi ile göstermesi ve terapistin tahmin etmesi oyunu), duygu sözlüğü (dergilerden kesilen duygu ifadeleri ile kendi duygu sözlüğünü oluşturması) gibi uygulamalar kullanılabilir.

Bunların yanı sıra DEHB'li çocukların davranım ve karşıt gelme bozukluğunu daha yoğun yaşadıkları ve buna kaygı ve duygudurumu bozukluklarının eşlik ettiği de bilinmektedir. Kendi duygusunu keşfeden ve bu duygunun fiziksel, duygusal ve sosyal olarak nasıl ortaya çıktığını fark eden çocuk ile kaygıyı azaltmaya yönelik exposure gibi bilişsel davranışçı uygulamalar kullanılabilir. Exposure, tehdit edici olarak algılanan otomatik düşünceleri ve tepkileri kırmaya yönelik bir tekniktir. 

Çocuklar baş edemeyeceklerini düşündüklerinde bırakma ve kaçma eğilimindedirler; bu durum da çocuğu çaresiz bırakmakta ve otomatik düşünceyi düzeltmeyi deneyimlemeye fırsat vermemektedir. Örneğin; "Korku merdiveni" metaforu kullanılarak rol canlandırmaları ile çocuğun kaygı duyduğu durum (olay, duygu, düşünce, davranış) ile kademeli olarak yüzleşmesi amaçlanabilir. Gevşeme tekniği ile beraber kullanıldığında daha etkili olduğu gözlenmiştir. 

Gevşeme tekniği, çocuğun bedensel belirtilerini fark etmesini, bedensel belirtilerinin duygularına nasıl etki ettiğini gözlemesini ve bunları kontrol edebileceğini öğrenmesini amaçlar. Çocuğun bedensel tepkilerine odaklanarak uyarılmış kaslarını gevşetmesine, nefesine odaklanmasına, sakin kalmasına ve sağlıklı davranış seçimleri yapmasına yardım eder. 

Gevşeme tekniğinde çocuğa nasıl derin nefes alacağı, gevşeme için vücut bölgelerine nasıl odaklanacağı ve buna hayal gücünü nasıl katacağı (örneğin, çocuğa hayalinde bedeninin robottan bir bez bebeğe dönüşmesini hayal ettirmek gibi) öğretilir. Çocuklarda gevşemenin kısa süreli olması çalışmanın sürdürülebilir ve öğrenilebilir olması için önemlidir.