arzular ve sınırlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arzular ve sınırlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2023 Perşembe

Arzular ve Sınırlar

Sanayi sonrası kapitalist ideoloji bireyi, keyif alma kapasitesi sınırsız biri olarak görüyor. Birey, sürekli artan arzularını devamlı tatmin ederek hazzın sınırlarını sonsuza dek öteleyebilen biri olarak resmediliyor. Gelgelelim, paradoksal bir şekilde, sınırları yokmuş gibi görünen bir toplumda birçok insan tatmin bulamıyor ve çoğu kez kendi kendine zarar verme yoluna sapıyor. Dizginsiz tüketim insanları kendilerini tüketmeye itme eğiliminde.


Kriz tam da kontrolü kaybettiğimiz an olarak tanımlanabilir - bildiğimiz dünyanın yok olduğu ve bilinmeyenle yüz yüze geldiğimiz an. Toplum için sonuçları ne olursa olsun, birey için böyle bir kriz, neyin gerçekten önemli olduğunu yeniden değerlendirme ânı olabilir. Bir ekonomik kriz insanları tasarrufa zorladığında, aynı zamanda arzularını gözden geçirmeye mecbur bırakır. Tasarruf yapmak arzuyu feda etmektir - ya da en azından ertelemektir. Seçim toplumu yakın zamana kadar, ânında tatmini teşvik etmiş, bize hiçbir şeyi ertelememeyi öğretmişti.

Ancak bu sürecin ortasındayken bile insanlar arzularını canlı tutmak için sürekli yeni sınırlar oluşturuyordu: İçinde bulundukları toplumun keyif itkisini frenlemek için kendilerine özgü yeni yasaklar icat ediyorlardı. Sınırları olmayan bir toplumda yaşadığımı söyleyen teorilere bu yüzden katılmıyorum. Sınırların var olmadığı bir toplum ile sınırları olmayan bir toplum resmi çizen bir ideoloji arasında fark vardır. Medyada temsil edildiği haliyle günümüz ideolojisi keyfin sınırsızlığı fikriyle oynarken, birey hâlâ kendi yasaklarıyla boğuşuyor.

Psikanaliz insan arzularını incelerken, arzuyu daima yasakla ilişkilendirmiştir. İstediğini elde edemediği için acı çeken birisi söz konusu olduğunda çözüm, istediğini elde etmesinin önündeki engelden kurtulmak değil, o insana bir şekilde o sınırın ta kendisini "kucaklamayı" öğretmek ve arzu nesnesinin tam da erişilmez olduğu için çekici olduğunu görmesini sağlamaktır. 

Arzular daima belli yasaklar içerir. Eski engeller ortadan kaybolduğunda hemen yenilerini icat ediveririz. Bunu gayet iyi bilen Londra'daki Conran mağazasının sahibi şöyle diyor: "İnsanlar ne istediklerini bilmez, ta ki siz onu verene kadar." 11 Eylül'den sonra Slovenya'da acayip bir turist patlaması yaşandığında (insanlar burayı güvenli bir yer olarak algılıyordu), Slovenya turizm komisyonu arzuyu artırmak amacıyla birtakım yasaklar koymaya karar vermişti. Reklamlarda "Slovenya'ya gitmeyin!" sloganı kullanılmıştı. 

Sınır arzusu küçük çocuklarda da görülebilir. Mevcut seçeneklerin sayısı çok fazla olduğunda huzursuzlanıp anne babalarından rehberlik istemeye başlarlar. Anne babalarının önerdiğinin tam aksini seçecek olsalar bile, sınırsız seçimle uğraşmaktan kurtulmanın rahatlığını yaşarlar.

- Seçme İkilemi, Renata Salecl