8 Temmuz 2016 Cuma

Son aylarda okuduklarım

Bölük pörçük tuttuğum bloguma geri döndüm. Her geri dönüşümde olduğu gibi, "bu sefer düzenli yazacağım" diyerek başlayayım...

Şimdi buraya koyduğum kitaplardan çok daha fazlasını okuduğumu bilenler biliyor zaten, ancak burayı da şişirmemek için en son okuduklarımdan biraz bahsedip bahsi kapatacağım. 


Etgar Keret'i Buzdolabının Üstündeki Kız'dan beri çok severim, (Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü beni hiç etkilememişti.) Hikâyeleri kısadır, birçoğu etkileyicidir, moderndir, kurnazdır, sevimlidir, masumdur, hınzırdır, anladınız işte. Domuzu Kırmak'ın çıkacağı haberini görünce bundan bir önceki kitabı Yedi Güzel Yıl'ı hâlâ okumamış olduğumu utanarak hatırlamıştım, bu yüzden iki kitabını birden aldım. Domuzu Kırmak, Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü'ndeki hikâyelerden biridir. Yepyeni hikâyelerle bu Domuzu Kırmak hikâyesinin çizimleri ekleniyor ve ortaya güzel bir iş çıkıyor. 

Yedi Güzel Yıl da Keret'in otobiyografik denilebilecek hikâyelerini bir araya getiriyor. Keret'i bilenler zaten bir şekilde bu kitaplara da ilgi gösterecektir, yeni başlamak isteyenlere ise Nimrod Çıldırışları'nı tavsiye etmeden duramayacağım. 


Haziran 2016'da Harry Potter'a başladım, buna ben de inanamıyorum. İlk iki kitap Felsefe Taşı ve Sırlar Odası beni çok sarmadı, ama seri 7 kitap olduğu için devam ettim. İlk iki kitaptaki "tekrarlar" çok canımı sıktı. Rowling'in yazarlığıyla ilgili detaylı bilgim yok ancak sanırım Potter'ın ilk iki kitabında acemilik yaşamış. Örneğin kuzeni Dudley'nin ne kadar şişko ve embesil bir yaratık olduğunu onkere falan tekrar etti. 

Serinin üçüncü kitabı Azkaban Tutsağı hem verdiği heyecan hem de sürükleyiciliği anlamında en olmuş Potter kitabıydı. Şu günlerde 4. kitap Ateş Kadehi'ni okuyorum, 420. sayfasındayım, bu kitap 660 sayfa ve şimdiden diyebilirim ki sayfa sayılarının artırılması bilinçli bir tercih, birçok sayfa olmasa da olurmuş. Sayfa sayısı arttıkça kitabın fiyatı da artıyor, ticari bir stratejik hamle gözüyle bakıyorum bu duruma. Beşinci kitap Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nı edindim çoktan, bu da 975 sayfa. Kendime sabırlar diliyorum. 


Karl Ove, Türkçede daha yayımlanmadan merak uyandıran yazarlardan biri olmuştu. 6 kitaplık Kavgam serisi Avrupa edebiyat ortamlarında fırtınalar estirdiği için bizim kıyılarda da belli bir kesim tarafından merakla beklenmişti. İlk kitabın güzel karşılanması ve satış anlamında da yayınevi Monokl'ün yüzünü güldürmesi sonucunda serinin devamı da gelmeye başladı. 2. kitap Âşık Bir Adam, Karl Ove'nin karısı Linda'yla tanışması ve evlenmesi ve çocuk yapmasını anlatan İsveç günlerini kapsıyor. Sürekli başına gelen olayları anlatmıyor bu arada, benim sevdiğim bir yöntem olan olayı kesip o konu hakkında bilinç akışını konuşturması yazdığı metni çekici hale getirmesini sağlıyor. Dostoyevski'den girdiği sayfalar ya da hayatla ilgili sorun neydi diye sorup altını doldurduğu sayfaları edebi tatmin yaşayarak okudum.