çocukluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocukluk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ocak 2022 Pazartesi

Çocukluk

Çocukluk tabut gibi uzun ve dar, kendi kendine içinden çıkmak mümkün değil. Hep ortada, herkesin gözü önünde, tıpkı Güzel Ludvig'in tavşan dudağı gibi. O da Güzel Lili'ye benzer şekilde o kadar çirkin ki, bir annesi olduğunu farz etmek imkânsız. Çirkin ve bahtsız olan her şeye güzel lakabı takılır ama neden, kimse bilmez. 

Çocukluğun içinden çıkmak mümkün değil, üstüne koku gibi siner. Her çocukluğun kendine has bir kokusu vardır. Diğer çocuklarınkini algılarsın. Kendi kokunu bilemediğinden, diğerlerinden daha kötü olmasından korkarsın bazen. Çocukluğu kül ve kömür kokan bir kızla konuşadurursun, birden o, senin çocukluğunun pis kokusunu algıladığından geriye doğru bir adım atar.


(Tove Ditlevsen, 1974'te Vesterbro'da çocukluğunun geçtiği Hedebygade caddesini ziyaret ediyor.)

Gizlice yetişkinlere bakarsın. Çocuklukları içlerinde, artık kimsenin ne aklına gelen ne de ihtiyacı olan eski, güvelenmiş, delik deşik, bir battaniye gibi durur. Dış görünümlerinden, bir çocukluk geçirdikleri belli olmaz ve o dönemi, suratlarında yara ve derin izler bırakmadan nasıl atlattıklarını sormaya da cüret edemezsin. Gizli, kestirme bir yoldan gittiklerinden, yetişkin hâllerine çok evvelinden, daha yaşı gelmeden büründüklerinden şüphelenirsin.

Bir gün, evde yalnızken yapmışlardır bunu çünkü çocuklukları kalplerini üç demir kemer gibi sarar, tıpkı Grimm masalındaki Demir Hans gibi, ki onun kemeri efendisi özgür bırakıldığında, kopup yere düşer. Ama böyle kestirme bir yol bilmiyorsan, çocukluğuna katlanıp, saatten saate, sayısız yıllar boyunca onu tüketip durmalısın. Ancak ölüm seni ondan kurtarabilir. O yüzden ölümü sık sık düşünürsün, onu beyazlara bürünmüş, müşfik bir melek olarak görür, bir gece, gözlerini bir daha açılmayacak şekilde öpeceğini hayal edersin. 

Annemin büyüdüğüm zaman beni seveceğine inanıyorum hep, tıpkı şimdi Edvin'i sevdiği gibi. Çünkü çocukluğum onu da beni sinirlendirdiği kadar çok sinirlendiriyor ve yalnızca birden onu unutuverdiğinde beraber mutlu oluyoruz. O zaman benimle arkadaşlarıyla veya Rosalia teyzeyle konuştuğu gibi konuşuyor, ben de hâlâ çocuk olduğum aniden aklıma gelmesin diye, cevaplarımı kısa tutuyorum. Elini bırakıp, aramıza biraz mesafe koyuyorum ki çocukluğumun kokusunu duymasın. 


- İkinci kitap Gençlik alıntısı için buraya tıklayabilirsiniz.

Tove Ditlevsen’in hatıralarını kaleme aldığı Kopenhag Üçlemesi; Çocukluk (Childhood – Barndom), Gençlik (Youth – Ungdom) ve Bağımlılık (Dependency – Gift) adında üç kitaptan oluşuyor. Bu üçleme Türkçede Monokl Yayınları tarafından yayınlanıyor. Şu ana kadar ilk iki kitap yayınlandı. Kitaplar Leyla Tamer tarafından Danca aslından çevriliyor. Dört kere evlenip boşanan yazar üçüncü kitabını ise evlilik üzerine yazmış. İngilizcede bağımlılık olarak çevrilen kitap Dancada ise evlilik anlamına geliyor. Aynı zamanda "gift" kelimesinin Dancadaki bir diğer anlamı ise "zehir."