Petunya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Petunya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2021 Perşembe

Müziğin Genleriyle Oynamak

Ki bu insanlar bilmiyorlardı Tanrı'nın konuşamadığını! Eğer Tanrı konuşabilseydi kitap yazıp yollamazdı. Eğer konuşabilseydi yarattığı insanların dertlerine ve sıkıntılarına da ortak olabilir, onlara akıl verebilirdi. Ama O dilsizdir! O sadece yazabilir. Yazdığında da kutsal olur. İşte bu yüzden, sırf bu yüzden yazarlar kitaplarının kutsal birer metin olduğuna dahi inanabilirler. 


Oysa yazmak Tanrı'nın işidir. O'nun mesleğidir. Tanrı'nın mesleğine özenen her insan kutsallığa ulaşmak istemektedir. Tanrı'nın işine göz koyan her insan yazdıklarının büyük kitleler tarafından takip edilmesini istemektedir. Zaten yazar olan Tanrı ile yazar olan insan arasındaki en temel fark da budur: Yazar olan Tanrı çok okunmayı önemsemez ama yazar olan insanın en önemsediği şey çok okunmaktır. 

İnsan hep yazar. Yazmanın hemen her formunu bulmuştur: makale, deneme, efsane, şiir. Kutsal olmaya cüret edemeyenler yeni yazı formları bulmuşlardır. Şiirlerin ya da efsanelerin ortaya çıkması ve insanlar tarafından yeni bir yazı türü olarak bulunması tesadüfi değildir. Kutsal metin yazmaktan, dahası, yazdığının gerçekten kutsal olduğuna inanmaktan korkan ve buna cüret edemeyen insan kutsal olmayan adına da edebî denilen türler keşfetmiştir. İçinde kalmıştır kutsal olamamak, buna cesaret edememek. Ama Tanrı'nın tek enstrümanı vardır: İnsan. Zaten ondan da doğru sesi çıkaramadığı için virtüöz olmakta ısrar etmemiştir.

Müzisyen olan insanın ise kutsallık gibi bir derdi yoktur. Tanrı'nın "nankörler listesi"nde adları geçmeyecektir. Bu yüzden istedikleri gibi nota yazıp, gam bulabilirler. Hatta daha ileri gidip yepyeni tarzlar dahi keşfedebilirler. Fındıkzade'de, göğün yedinci katında yaşayan bu herifler de müziğin genleriyle oynamaya devam edebilirler. 

- Tuna Bahar, Petunya (Trendyol, Hepsiburada, Amazon, NadirKitap)

Kitap görseli: Aykut Özel