hindinin ruhu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hindinin ruhu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Kasım 2021 Cuma

İnsan bir kez okumaya başladı mı, geçmiş olsun!

Ersan Üldes, Hindi'nin Ruhu kitabında çok ilginç bir işe girişmiş. Önce alıntıyı okuyalım:

"Yazdığı hikâyeden de anlaşılacağı gibi, onun mazereti kitaplar; daim suskun kalışlarından istifade, kabahatin bütününü doğrudan kitapların üstüne atar. Buncasının varlığı, Mesut'un dünyaya karşı neden mesafeli durduğunun, ortalama bir hayata neden tavır koyduğunun yanıtını değilse de, neden genelde içeride kaldığının, neden dışarı çıkmakta ekseri zorlandığnın ipuçlarını da verir. Mesut'un içerideliği şu serzenişle birlikte muteber bir mazerete dönüşür: Ne çok kitap var Allah'ım okunacak. Bunu bir de değiştirerek söyler, fakat manası gene ağır olur: Allah'ım okunacak ne çok kitap var. 


Milletin La Mancha'lı atak kahramanı okuyup okuyup yollara düşer, okuduklarının tesiriyle maceradan maceraya koşarken, Hasan Cahit'in Kağıthane'li paytak kahramanı, okumadığı kitapların ağırlığı yüzünden kımıltısız kalır, bütün gün evde tüp gibi oturur, siftinir. Kitaplar rafta durdukça, eylem rafa kalkar. Duvarlar boyu sıra sıra, emre amade rütbesiz askerler gibi hazır kıta bekleşen ya da bazen yerde, yığınlar halinde, kötürümlere özgü bir tevekkülle daim ilgi dilenen sayısız tür, bin bir ekol, bilim, norm, dal ve disiplinin nefes almayı dahi zorlaştıran ezici tahakkümü altında kim olsa zorlanır.

Tek olsalar ya da tek tek gelseler belki bir nebze. Veya okumakla bitse. Japon edebiyatını da bilmek gerekir, Vikinglerin tarihini de, İspanya İç Savaşı'nı da anlamak gerekir, suyun akış kanunlarını da, Voltaire'e de göz atmak gerekir haliyle, ilk fırsatta, meziyetli ahbabın son verimine de. 

İşte bunlar, bu okunacaklar, doğal olarak ciltler tutar ve Mesut'un kollarına bağlanmış bu ağırlıklar, hayatın akışını içinde onu yavaşlatır, gevşekliğini katmerler. İnsan bir kez okumaya başladı mı, geçmiş olsun, işler asıl o zaman çığırından çıkar; çünkü okudukça artar okunacaklar. Bu fasit daire, Mesut'un içinde dönüp durduğu çemberdir işte. Mesut'sa çemberdeki fare."

Hindi'nin Ruhu, roman içinde bir roman, roman hakkında bir roman, yazar olamayan yazar hakkında bir deneme. "Akıcı kitaplar" okumaya alışkın bünyelere iyi gelmeyecektir bu kitap, ancak içindeki kelime oyunları ve karakterin gidişatını görmek, "şu insan psikolojisi de ne menem bişeymiş acaba" diye yeniden sorgulamak için fırsat. Postmodern kurgusuyla, kara mizahı elden bırakmamasıyla tüm okurlar için ilginç bir okuma deneyimi sunuyor. Ee, ne de olsa okundukça artar okunacaklar.